19 Temmuz 2015 Pazar

prefabrik ev fiyatları ve islam99

 prefabrik ev fiyatları


prefabrik ev fiyatları ve islam99 sizlere en güzel bilgileri yazan prefabrik ev fiyatları çok çalıstı ve prefabrik ev fiyatları diyorki Diner bazı kaynaklarda da gömldügii gibi yine Harnrrıâd. f ıı.ıkl(M): Peygamber’in üzerinde yatıp uyuduğu ve sonra 'özerinde yıkniıip mubcirek nalının üzerine konulduğu ve namazının V.ıl nd y laralından bereket niyetiyle tabut olarak kullanılmak istenmiştir • Ömer (r.a)’in nâşları da bu tabut üzerinde taşınmıştır. Daha sonft: levhfjların) halife Muâuiye’nin azatlılanndan Abdullah b. İshâk 4 satın alrnıştır"'T). Hz. Peygamber’in, bayram yerlerine bir rne irsinde taşınıp orada bir sütre olarak dikilen harbe veya basto’f' gelince ünlü Siret yazarı Ibn Şebbe (Ö.262 h) bunun onun ker Masdd i Nebfâe görevli müezzinlerin nezdinde olup Hz. Ebû E kıyarak gene aynı maksatla kullanılmakta olduğunu
n^tcı tçıntk' t>WuW*»nnı v«? bu yotlö o»«k1« Çok ziyaret yerleri oluştu^nu Nk>s4?iA o, Surmetlanlık. ayna, tarak ve di^r bazı eşyaları bunlar arasm-i^>*lenr Yim* o ve /t’ht'hi (ö 74>l hj'nin yazdrkianna göre Hz F^ygambe i‘t'xtk si'ftTri sefTAmmia Akatu’ körfezi yakmiarındakı Eyle rnelikme kendi bürd bffkaî lunı hediye ed*’r Daha «Kjnra ilk Abbasi haÜfest Ebu'l-Abbös (: Seffâh ıtD dinar vererek bu hırktryı ıvVkonuîiu melikin mirasçılarından satın alır B ırka Abhmiler'de haült'den halîfeye de’-rredılm*ş ve onlar bunu bayraunlart! ivmmeğıı .Wei haline getirmişlerdir' Hâşid Halifeler'm if al Beygamber’e i liaûk mührü kullanmaları gibi, onun hırivı ve benzen eşyalarını kullanrrv ;tıdartla ezanlara, en a/ınd.m, çok yüksek manevi bu haz .erecek veya oı ian ba^nlıyı canlı lulacaktır Kt.'şke Ebu'l-Abbâa bu hırkaya dziha
Emlâk lurü maJ varlıVJan luvıç eşyahrıo vakrf y^»pıN>V^)p<iwhavac^ ttâaindA tarttUH^ konusudur Şuphe^t- numkultaşmır mafiarm çoğMnd ı mUİı0 yoittuf Ço^uf^ia dlyr>nım çünki mc*$eiâ 1000 yık aşian Wr sür JıoruyaNım kitaplara rasıJamak mümkün okıyof Hm Peygamber' t maSmnm çoğu fupE.'sü onun vdafından sonra eşteıi ve geniş an sâ taraluıdan kuHanılmtı olaraklardır Buniarm be ktsmıntn z<»manla z (apkîM. ChğeHeri hatıra olarak korunmuş otabılif Öte yandam Resûh ! a^*si ve e^âlannı onun, hayatındayken hediye verdi^ni de unut ıİMr a» k»K«,a»diion hırka mîsâk bunl^em da daha sonra onun
sından sonra oradan bazı mukzıddes eu.^. tiriJdiğini ve hâJen de burada olduğunu bilebiliyoruz'"'
3- Peygamber Hanımları İle Sahâbe’ye Ait Vakıflar
Hz. Muhammedi (s.a), günlük hayâtın zarûretlerinden menku türü mallar hâriç, vahiy ile kendisine ve ailesine tanınmış haklan mal edinmediği gibi kendisinden kailanı da o, sadaka/vakıf olar suretiyle hepsini “fisebıVıllah" ümmete iade etmiş oldu. Bundan i malı ki Ebû Bekir (r.) ölüm döşeğinde bulunduğu sırada, halifeli meclisten kendisine takdir edilen maaş ve ilâve istihkaklardan k verilmesi emrini vermiştir. Hatta o, Beytulmal’den kendisine öde şeyin para olarak geri iadesi için bir arazisinin satılması vasiyetin ur^^. Ancak onun bu tasarruflannı elbet biz vakıf olarak sayamc Resûlüllah döneminde Sahabe (r.a) tarafından, kimi aile \e sayılabilecek olan gerek arazı ve gerek konaklama evleri şek a vcikıf yapılmıştır. Hz. Osman (r.) ilk vakıf yapan sahâbi say iJgiye göre Resûlüllah’ın Medine ye hicret ettiği sırada orada lynaktan başka tatlı su yoktu ve onun suyu da para karşı tygamber’in; Onu satın alıp halka bağışlayacak olanın cen lacağmı, bildirmesi üzerine Hz. Osman büyük bir meblağ k !ka bağışlamıştı. Buhârî söz konusu kuyunun satın alınmj lece Osman tarafından yapılan hafriyatından bahseder ki lan su kaynağının bir de bu tür işleme tabi tutulduğunu gariptir ki daha sonra Hz. Osman'ı evinde muhasaraya lidan su içmesine izin vermemişlerdi^. Vakıf şüphesiz anc Hz. Osman aynı şekilde Peygamber’in teşvikleriyle ^ ndaki bir yeri satın alıp oraya dahil etmiş ve böylece da
VAKIFLARIN İLK ORTAYA ÇIKIŞI VE VAKIFLARDA ÇEŞİTLENMELER
m mescide genişlik kazandırmıştı. Onun bu hayırlarıyla ilgili haberleri Nesâ’î, kıflar anlamına gelen “ahbâs” başlığı altına kaydetmiştir'^'^.
Hz. Ömer’in, Peygamberin tavsiyesi doğrultusunda yaptığı vakfından : daha önce söz etmiştik. Biz onun yine Resûllah döneminde; Allah yolundaki rplerde kullanılmak üzere bir atı vakfettiğini görürüz'"^ Hz. Ali (r.)’ye gelince lalîfeliği sırasında Irak tarafında Yenbu’ civarında olması gereken Ayn Ebî )zer ve Bugat^bığa adıyla anılan iki çiftliği vakıf hâline getirmiş bulunmakta-O buradan faydalanacak olanları; yoksullar, yolcular ve bir de ihtiyaç içine [tüklerinde Haşan ve Husef^n (r.a) gibi en yakınları olarak belirlemiştir. İbn )be onun ayrıca Medine ve Vâdi’l-Kurâ bölgelerinde vakıfları bulunduğunu 'deder’’^
Sa’d fa. ‘Ubâde (r.) de, Hz. Ömer gibi, Resûlüllah’a danışarak mihrât lilen bahçesini annesi adına vakıf yapmış bulunmaktadır^^. Yine vakfa yön üren âyetler geldiğinde Peygamber’e ilk koşanlarda biri de Talha (r.) id' in Mescide bakan ve hatta zaman zaman Peygamber’in gidip suyundan d [i “faeyrufaâ” denilen güzel bir bahçesi vardı. O burayı vakıf yapmak istediğ ildirince Resûlüllah ona bu yeri yoksul yakınlarına vakıf yapmasını istem 1 da böyle yapmıştı'^.
- Bazı Peygamber hanımları ve yine Sahabeden bazılarına ait < vakıflar: Hz. Aişe, Hafsa ve daha pek çok sahabe (r.a) vakıf yapanlar a katılmışlardır ki Serahsî (ö. 483 veya 490 h) bu vakıfların kendi zamanır işadıklarını yazar^. Hafsa babası Ömer’in kendisine vasiyet ettiği bir me kardeşi Abdullah’a vasiyet etmiş ve bu arada o Medine civarında G en bir bölgedeki kendi yerini vakıf hâline getirmiştiı^. Yine Resûlülla nden Safiyye (r.) vasiyet yoluyla değil de bizzat kendi hayatında şah ini vakıf yapmıştır^^.
Irmizî, Menâhb, 18, Nesâ’î, Ahbâs, 4; Ahmcd, Müsned, 1, 75; Buhâri. Vesâya, 34; Kâmil ecrîd-i Sanh, VIII, 237 vd. luharî, Vesdya, 31
iz. Ali’nin bu vakfı için bak. İbn Şebbe, I, 220 vd.; Huzâ’î, 573 uhârî, Vesâya, 15, 20, 27
uharî, Vesâya, 27; Ebû 'Ubeyd, Emvâl, 556-557, ra. 1768 (Beyrut, 1986 m)
ut. r.V,,, oo. r»ı;ioriprinin vakıfları İçin bak. C. Yeniçeri, İslam İktisadının I
Enes, Abdullah b. Ömer ve Zubeyr (r.a) evlerini bu mad^üar tıiar. Bunların ihtiyaç duyduklannda kendi ailelerinin de bu evlerdi şartlan vardı. Meselâ Peygamber’e hizmetlerinden tanıdığımu evinin semtine geldiğinde kendisinin de orada konaklama şartını \ detmiş bulunuyordu'*^.
Heyetler yılı (:senetu*l-vufûd) olarak anılan hicretin 9. yi Medine'ye Arap Yarımadası ’nın her tarafından çok sayıda heyet mıştı. Peygamber bunları misafirhanelerde barındırıyor ve onU yordu. O, gelen elçileri ve siyasî heyetleri genellikle Remle binti’l ikamet ettirir ve orada ağırlardı ki bu evin adı İbn Sa'd ve diğe heyetlerin kabul ve ağırlanması münasebetiyle sık sık geçer, û olarak sürekli hurma bulundurulmaya çalışılan bu yerde bazai 200 kadar kişinin barındığı olurdu ki bu da orasının çok geniş olduğunu gösterir^. Remle (r.) adındaki bu kadın, evini şüphes devletine bağışlamış bulunuyordu. Ondan ayn olarak daha ba 1er de göze çarpar. Abdurrahman b. Auf (r.) Peygamber’e gel ‘^dâru’l-kübrâ’’ ve yine konuklar evi anlamına gelen ‘‘dâru’d anılan bir misafirhane yaptırıp vakfetmiştir ki hatta Peygam nşasında bizzat çalıştığı da söylenir^^.
Bütün bu insancıllıkları ve bunların temellerini atanlan slamlamak elbet borcumuzdur.
Karr-ı hasen temelde» Kur’an’da yer alıp Sünnet’e de ya kavram ve ahlâkına dayanmaktadır ki bu “infak”, mecburi bir ba2en da sadece gönüllü hayır türü bir ibadet olarak adı geçen çok çeşitli boyutlanyla bizim önümüze konulmuş bulunur(*). Kc Jerce verilebileceği gibi kurumlarca da verilebilir.
Sadaka alan onu geri ödeme durumunda olmayacağı iç kazanca yönelme ihtiyacını duymayabilir. Fakat borç alan böyle kımdan, sadakanın toplumcul/içtimaî güvence açısından faydali vermenin onun ötesinde ve ondan daha fazla İktisadî faydaları da dilenciliği meslek edinmiş insanlara verilenden değil gerçel rine verilen sadaka ve bağışlardan söz ediyoruz. Meslek haline cilikler ise Kur'an'da uygun görülmemiş'* ve bu, Peygamber (s yasaklanıp halk daim bu konuda onun tarafından bilgilendiriU
İslam toplumu gönül rızasına dayanan “karz-ı hasen” pndan elbet çok faydcilanmıştır. Dünyevî menfaatların öne ç ıın zayıfladığı ve bazı ülkelerde de paradaki değerdüşüm (e ürüdüğü zamanımızda bu kaynak kurumaya yüz tutmuş 2 toplumumuzda. pek uzun olmayan vâdede ve küçük me î onun küçümsenmeyecek bir yeri olduğu söylenebilir. G( taya çıkartılması için köy ve kent kesiminde ciddi araştır unektedir. Karz-ı hasende ödünç veren aleyhine değerdij gan kayıplan telâfi etmek, şüphesiz alacağı güven altır r. Ödünç verilmesini en çok azaltan sebeplerin bu iki Burada Kurana Kerim'de en uzun âyetin karşılıklı inat altına alınması ve buna ilişkin işlemlerle ilgili oldu Değerdüşümden kaynaklanacak kayıplara gelince bı
'ğt’fdüşüm ilişkisi” başlığında ele alacağımız esaslar doğrultusunda telâfis ümkündür.
Birbirlerine güven duyan ve dostâne yakın ilişkiler içinde olan kişiler, esnı ya kuruluşlar kısa vadeli nakdî ihtiyaçlarını aralarında karşılıklı karz-ı hase luyla karşılayabilirler. Böylece onlar hem faizli krediyi devre dışı bırakmış ' iti de aralarındaki dayanışmayı güçlendirmiş olurlar. Bu karşılıklılık sebebi^ kısa vadeler için onların birbirlerinden değerdüşüm farklannı alma ihtiyaçI aya çıkmayabilir. Yine bu çerçevede bir kaç kişi, küçük meblağlar boyutun sela Faizsiz bir sermaye kuruluşunda ortaklaşa bir hesap açıp, aralarında < iıklan esaslar çerçevesinde oradan nakdî küçük ihtiyaçlannı karşıleıma yok ebilirler.prefabrik ev fiyatları yazdı..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder