prefabrik ev fiyatları ve islam bilgisi66 sizlere en güzel bilgileri sunan prefabrik ev sizin icin çok çalıstı ve sislere buv güzel yazıları prefabrik ev fiyatları sunuyr - Zulüm, nc^fret, tepki ve cexalandtrma arasındaki farklar: dn ai bir adalot işidir. Bunu gerektiren bir fiil ve davranışa karşı elbet neh dlcdlü bir tavır ile bir tepki ortaya konulur. Ancak bu ahlâkı olup işin iYvaiandırma boyutu yetkililerin işi olur ki burada hukuk devri K i o gıi.-vlo wl açıp onları gerçekleştirme, kötüye ise yol vermeyip
tepki vv gi'ivktu’^inde bunlar için kanunlar ihdası; bunlar Kur’an "onui bi‘l-nta^t1f. nehyi ani’Kmünker”"'’ ilkesinin öngördüğü hüküml Imrân süıvsi 10 âyete bakılırsa orada bu ülkünün tüm insanlık ölçe
ahıvdığn gcSııilür.Zulme gelince bu, adâletten de, nefret ve tepkiden de ayrı biı Kur'cın culmü yasaklarken bir ayırıma gitmez: Kim, hangi din, milliyet tabiiyetten olurlaı^ olsunlar insanlara ve hatta can taşıyan diğer tüı ra karşı Kur'an ve Peygamber (s.a) zulmü/haksızlığı yasaklamışlard Hr. Peygamber; 'Allah’ın zulmü kendisine de haram kıldığını”^^ bundan alınacak çok boyutlu dersler olmalıdır. İşte bu ilkeler sebc harpte düşmana bile, onun hukuku dışına çıkıp şiddet ve zulüm y mak F\?t.’gamber’in getirdiği hukuk ile kesin yasak olmuştur^^^. Biz bt insanlarımıza ve hatta kendi yakın ve ailemiz insanlarına bile reva takdirde Kur’an ve Peygamber nerede insanlık ve biz nerede oluru hukuk çizgisi dışına çıkmış, bunlardan ve sevgiden yoksun şiddet taynf bulduklarına yönelir. Kendi ülkesinde; içerde insancıl duran oplumlara karçı farklı nice zalim hâkimiyetler de görülebilir.
- B/r tarafın ağlaması öte tarafın gülmesi, refahı olmam 1 gülmesi, refahı öte tarafın ağlaması oluyor veya tersinden söylt flaması diğer tarafın gülmesi oluyorsa burada İnsanî çizgiler çökn ılık gemisi yan yatmış demektir. Zenginlerle yoksullar arasındak ^tlar kazanan gelir dağılımı adaletsizliğinde de elbet aynı şey sö , Hz. Peygamber fs.aj'in gemi misaline benzer; Burada üstk alanlara yukarı çıkıp oradan
tı'kilerde, yine yanlış yaparak, bunu temin için alttan delik açmaya yeltenirler ş bu durum ortadan kaldırılmazsa sonuçta hepsi helak olacaklardır^’. İnsanlar ıcak iki ağlamaya gülmelidirler; Bebeğin dünyaya gelişindeki ağlaması ve ötede tabii ki sevinç göz yaşları.!
3-Sevgi Paylaşımının Eğitimi Ve Sevgi Gücünü Yönetme
Sevginin de bir bilgiye ihtiyacı vardır. Bilgisiz sevgiyi kullanmak çoğu yerd lu sevgi olmaktan çıkarıp zararlı hale getirebilir. Nitekim biz az önce onun b )i boyutlarına yer vermiş olduk. Sevgi aslında bilgiyi aşan bir olgu ve hadis de onun, yerinde ve mâkul kullanım ve yönetiminde bilgi gerekli olur. Diğı ğerleri, duygu ve güçleri nasıl akıllıca kullanıp yönetmemiz gerekiyorsa elb /giyi de öylesi kullanmalıyız. Çünkü o da en yüce değerlerimizden biri ve ı yük bir gücümüzdür. Her değerin kendine göre bir yönetilmesi olur.
Sadece para ile ihtiyacı görmek, refah sağlamaya çalışmak sevgiyi verrr ğildir. Sevgi paradan ve refahtan çok daha ilerde bir mutluluk kaynağv <imi yerde bir söz, bir bakış, kimi yerde içten bir davranıştır. Çocuğun p rak ihtiyaçlarını karşılamak ve fakat ona ihtiyacı olan sevgiyi vermemek < önemli ihtiyacından yoksun bırakmak olur ki bu ilerde beklenmedik olun Tanışlara yol açabilir.
Sevgi gösterme ve Sevgi paylaşım ahlâkını kazanmak da bir eğitim iı ma onun paylaşımını ve nerede tepki ortaya konulması gerektiğini ai' umda bu yönde oluşmuş olan iklim kazandırır. Bir bedel ve karşılık b len yapılan o en insancıl ve erdem yüklü sevgi paylaşımının tek ka ak Allah sevgisi olur. Bunun kazanılması için de daha doğuştan başlay; me ihtiyaç vardır. Burada yüce Yaratıcı’nın, neredeyse tamamına yal linin, merhamet, iyilik, güzellik, adalet içeren o isim ve sıfatları üzerir me ihtiyaç olur. Daha sonra da, yine dinî açıdan söylersek, daha ge ’an ve Sünnet'in o çok yön ve boyutlu değerleri üzerinde bir eğitim d telidir.
Sonuç: Buraya kadar ele aldığımız konularla ilgili kaynak metinler donlu çeşitleriyle kavram ve değişlerin ortaya
Ht?r din. medeniyet ve kültürde elütü ‘/'Vk' '/eyn hnyle l)ir lu’diyelt ahlâkı vardır. Ancak biz konurruı/ (ji-rerıı tjiırndn '-..idece İslârn’de lak durumundayız.
İki-am yiyecek-içeceklerle, hediyele/^rrıe d(^ dnİM Ivılu t evler için sc 3İur ise de bazen bu ikisinin dilimizde birbirleri v»Tine kulkmıldıkları rşiş. armağan, teberru gibi “hibe” kavramı <\n hırkre'de hediye cin anılır. Hibede sadaka gibi ibadet amaçlı yanlım niyeti de olabilec hediyeden daha geniş bir kavram olarak gonmiıyor Araııça kökeni iri de yine bu anlamlarda kullanılmaktadır,
Hediyeleşme ve ikramda hüküm olarak bir mıilo'//e/iyH ve karşı bir hak söz konusu değildir. Buradaki genel konul.ırırnız itibariyi <ellefiyet söz konusu olduğunda yoksul ve varlıklı olmak söz konuş iyeleşme ve ikramda durum böyle olmaz. Hediyeleşme ve ikram bir hak. varlıklı için bir mükellefiyet/vecîbc olmaması onun, mürr badeti olmadığı anlamına gelmez. O, niyetine ve ihlas derecesine bir sevap alır. Nitekim sadaka"® da gönüllü bir ibadet olarak b ımeldir.
Varlıklıdan yoksula yoksuldan varlıklıya ikram ve hediyeleşr e güzel bir tavırdır. Hediı^eleşme tâbiri toplumdaki davranış b koyan bir kavramdır ve bu, hediye verene, mukabil hediye ver Duriyeti ifade etmez. Çünkü hediye/hibede esas olan onun, bu anışın gereği olarak, mal veya hizmetten karşı bir bedeli olma /erişin aksine temelde bedelsiz bir temlik/sahiplendirmedir. Buı ve ikramda niyette ve düşüncede de
ı yönlendirmelere imkân vermiş olmaktadır. Buna göre, balç lya ilerisi için muhtaç düşecek bir kimse de, kendisine bakr^.
SEVGİNİN K0KU;Hİ, I'AYLAŞIMI Vc HEDİYELEŞME ahlâki
Hediyeleşme vc ikram, daha sevecen, kaynaşmış ve birbirine dost bir top-erişmek için, önceki diğer bütün dinlerde olduğu gibi, Hz. Peı^gamber îtinde de fazlasıyla te.şvik görüp, güzel bir ahlâk olarak bu din İslâm’da »rlerini aldılar. Bazı hadis kaynaklarında doğrudan Hibe adıyla özel bir n açılmasının yanı sıra çok geçmeden, Peygamber’in ardından İslam fık-hediyelcşme tasarrufuna ilişkin gelişmiş bir hukukun ortaya konulduğu rülür.
Tu r 'a n ’da mükellefiyet ve karşı hak çerçevesindeki hükümleri açıkça bula-miz halde hediyeleşme konusunda ona özel doğrudan bir ifade ve hüküm amaktayız. Ancak bu Kitapta yer alan “ihsan, ma'rûf” gibi kavramların e cömertlikle ilgili âyetlerin geniş anlam boyutları içine hediyeleşmeyi de mümkün olmaktadır.
- DUGUN - DERNEK HEDİYELEŞMESİ. PAYLAŞIMI Vc HEDİYELEŞME GELENEĞİNİ İSTİSMAR
)üğün-Dernek Hediyeleşmesi, Hediye Dayatma, Geleneği İstismar Ve Mehir Hediyesinin Durumu
Mehir hediyesi ve başlık: Düğün hediyesi denilince ilk akla ge îğin evleneceği hanıma vereceği “mehir"dır. Kur’an’da bu, verilir ‘ bir vecîbe olarak karşımıza çıkar. Hediye vermede gönüllülük esas i’ )runlu hale getirilmiştir, miktar ve mahiyeti karşılıklı anlaşma ile bel ünen şu ki Mehir; karşı tarafa değer verişin bir simgesi ve bu yöne ir hediyedir. Yoksa mehir, kadına mâlik oluşun bir bedeli değildir, semavî dinde olan bu mehir ötekilerde daha çok tersine çevrilerek' /ereceği bir hediye haline dönüştürülmüştür. Mehrin yanı sıra a' 'orilir ki bu. mehir gibi olmayıp sâdece örftür. E
Mehil .l(H}iiı.|nıı ııikAİın Itriglı İMi h.ık olup o, bazılarının zannt boşanın ve e^in rılntürjiyli' .ıılovri yıknuız . Boşandığında kadın ken baş hediviAi nlınnınl-. .|r.iı<li'iiliı kı luı, yine mehirle ilgili bir âyetten Fık yoluyIn elde edilen biı lınluinnlm''b Evlenirken kadını hediyelerle alaı geriye böylesi nğnıl.ıııınl.nı fiihi hiı yüksek ahlâkî olgunluk göstern âyetin ifadesiyle Dindi- <|ii/ı'| Inılımınuşlur. Ancak; "Hukuk olarak olduğu halde, haynuanııı Allah'ı en çok kızdıran ue O'nun hiç hoş kar şeflerden biri o/f/nğn"'-’' dn l\-\j}ionıhar (s.a) tarafından duyurulma da unutulmanıalıdıı
b. Hedivedr aifinhk ıxı İ/ithmar: Nişan, düğün ve diğer han olursa olsun bediyele^me adeti insanları, dolaylı da olsa, maddî güçleı de bir harcamaya zntlayıp onları sıkıntıya düşüren bir dumm kazar Bu, kişi açısından 1 tindeki isial yasağına takılacağı gibi içtenliği de ön zedeler. Bu giizd loıe, islismai edilerek o, dostlardan servet kazan de yapılmamalıdıı. (ieıek İni durumlar ve gerek gösterişe ve yanşr bir hediyeleşme Eeygum/ter siınnetindeki ondan beklenen maksatla olmaktan uzak kalır. Yuva vı*ya bir iş kurmuş olanlara hem bir kutla de, çam sakızı çoban armağanı, küçük bir destek amacıyla hediye s kadar insancıl bir şey olduğu oıiıidadır ki bu, sadece onların kendi se leri çerçevesinde olmalıdır, vSiyasîlere, başkan, ya da ağalara, yakınlı çinde bulunduğunu gösktrme vs. maksatlarına yönelik hediye ver »azen maksadın ahlâki olmaması bir tarafa, buralarda bir yarışa g üyü kaçırmamak ve kendi malî gücü açısından da israfa düşmi Dksulun da varlıklıya ki'udina» bir hediye götürmesi elbet fıkha ma itirazımız
raf ve ölçüsüzlüğe varan düğünler hem aileyi sarsar ve hem de toplumda evlen meleri zorleıştınr ki her ikisinin de kendine göre başka kötü sonuçları daha orta ya çıkar. Evlenmenin, taşınamayacak bir külfet yapılması insanları gayri meşrC ilişkilere doğru kaydırarak, insanlığı sarsmaya varıncaya kadar kötü sonuçları yol açabilir ki “başlık parası” ve yüksek "mehir” talepleri de bu çerçevede de ğerlendirilmelidir. Düğün-dernek elbet eş-dostla olan bir şeydir. Dostluklard da hediye sunmak vardır. Yuva kurma işinde takdim edilen hediye ise ayı zamanda yeni evliler için bir destek ve yardımdır ve hediyenin de pahalısı değ önceden de belirtildiği gibi gönülden olanı makbuldür ve içtenlikle kaynaşma sağlayacak olan da işte budur. Halkımız arasındaki; “Evlenene, ev yapana Allı ,/ardnn eder” sözü, Rabb’in yardımı ötesinde ayrıca halkın ilgili dayanışmalar ia ifade etmelidir.
c. Düğün ikramt/Velîme: Hediyeli, hediyesiz düğüne katılan dâvetlil ılbet bir ikram yapılır. Burada da israf/savurganlık ve de cimrilik yönlerir ilçüleri kaçırmak uygun ve de hoş görülmez. Düğün yemeğine Arapça velîme” denilir ki bu, Peygamber (s. a)’in:
“Bir koyunla da olsa düğün ziyafeti verin”‘^,
özleriyle teşvik görmüştür. Dostlar şenliği olarak düğün elbet ikramsız olm:
d. Düğün öncesi merâsimler ve sünnet düğünü: Sünnet düğünl r tarafa bırakırsak evlenme düğünü öncesinde; söz, nişan ve ondan S( ensup olduğum bölgeye göre söylersem, “görme” tâbir edilen pek ço erasim daha vardır. Bu merasimler neredeyse bir düğün boyutunda yap alî külfet olarak bunlar hem onların sahiplerine ve hem de hediyeleriy :ek dostlara fazladan bir külfet yüklerler. Sünnet düğünleri dahil diğer 1 îrasimleri düğün boyutunda yapmak bir kişiye birden fazla düğün ya mektir ki bu da dostları bıktırıcı olur. Bıktırmamak her yerde ve her şe) İS olmalıdır. Hz. Peygamber (s. a)’in, kişileri, bıktırıcı ibadetten bil maya çalıştığı görülür’^^. Bence düğün öncesi bu ara merasimlerin, V il kişilerin dâveti müstesna, ilgili aileler boyutuna indirgenmesi uygur çeşni olarak yakınlar arasında sıcak ilişkilere yol açan bu merasimle [İmasını elbet savunamayız. Esas düğüne gelince o da tüm dostlardar yi görmelidir*’*.
İSLAM’IN DAYANi5>mrt
e. Düğünlerde zorla hediye/bahşiş dayatmarun durumu: ’ diye zorla hediye alma öncelikle hediyenin kendi mantığına ters mizde, özellikle gelin alınırken bahşiş Ve diğer çeşitten isteklerde baae-tamamen kaçırılıp, onun, darp vs. şekilde bir güç kullanması oir-ata icbar (ikrah) a dönüştüğünü de biliyoruz ki, gönül yokluğu sebeb.j, e x kanaatımca artık helal olmaz veya harama yakın bir mekruh da belki kazaî/mahkemelik bir dâva durumu olmasa da, divani hüb_r-bir haramhktan veya ona yakın bir mekruhluktan söz edÜeb.lir de kızın yakınları tarafından bu dönülemez noktayı dayatma vardv ı, yaşatılması için, her hangi bir miktar Ve cins dayatmadan bu yb'd.; -belirtmek uygun karşılanabilir. Karşı tarafın da âdet adına k'jcü- s;-vermesi hoş görülebilir. Çok yokuşlara sürerek hediye kopam-a,-; Kur’ân-i Kerîm’deki genel “rıza” ilkesine ters düşer. Bu Ukeve pire -. malına rızasız Ve gönülsüz sahip olmak yoktur Ve bu. fıkr a r
durumdur^^^. Buna göre pazarlıkla belirlenebilecek mehr'ır. n -dayatmak Ve buna mahkûm edici davranışlar içine girmek de değildir. Bunlar tamamiyle rıza Ve gönüle bırakılması gerece- -terslikler görürüz ki onlar düğünü düğün olmaktan çıkarm .şrr halkın eğitilmeğe ihtiyacı vardır. Güzel Ve hoş şevler içinde -Dütüne çirkin görünüyorlar.
prefabrik ev fiyatları yazdı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder