21 Temmuz 2015 Salı
replika saat ve insan varlığı34
replika saat ve insan varlığı34 sizlere en güzel bilgileri yazan replika saat diyorki olumsıız-bınmlen kullandığımda, ‘-bılmçler’ımın akışı, neden karşısındasosürekli bir kopuştur, çünkü her türlü hiçleme süreci, kaynağını yalnutay "l kendisinden almaya gerektirir. Şimdiki halim daha önceki halimin bir uzam,. ' dııgundan, olumsuzlamanın sızabileceği her türlü çatlak tamamen örtülmüş Şü halde her türlü psişik hiçleme süreci, hemen önceki psişik geçmiş ile zaman arasında bir kopuş gerektinr. Bü köpuş da hiçliktir işte. Şöyle denecek En azından, hiçleme süreçleri arasında ardışık olarak birbirini içerme imkânı yor. Pierre’in namevcudiyetini saptayışım, onu görememekten kaynaklanan mim için de aymı biçimde belirleyici olabilirdi; bir hiçlemeler determinizminin nağını dışlamış olmuyorsunuz. Ne var ki, dizinin ilk hiçlenişınin ister istemeze};., ha önceki olumlu süreçlerden kopması zorunluluğu bir yana, hiçliğin hiçlik tarj., fından motive edilmesi ne anlama gelebilir? Bir varlık pekâlâ sürekli biçimde her,. dini hiçkyebilir, ama kendini hiçlediği ölçüde başka bir fenomenin kökeni olınaV,, tan, bu fenomen ikinci bir hiçleme olsa bile, vazgeçer.
Genye, bilinçlerin her türlü olumsuzlamayı koşullandıran bu aynlışının, b. kopuşunun ne olduğunu açıklamak kalıyor. Eğer motivasyon olarak düşünülen daha önceki bilinci ele alırsak, o hal ile şimdiki hal arasına hiçbir şeyin sızmış olmadığını hemen ve apaçık görürüz. Zamanın ilerleyişinin akışı içinde bir kesına ölmamıştır: aksi takdirde, zamanın sonsuzca bölûnebileceği, ya da bu bölünmenin sının olan zamansal noktanın ya da anın varolduğuna dair, benimsenemeye-cek bir anlayışa geri dönmüş oluruz. Aynı biçimde, bir bıçağın bir mey\-ayı ikiye ayırması gibi, daha önceyi daha sonradan ayıran opak bir öğenin aniden araya girmesi de söz konusu değildir. Ya da yine, daha önceki bilincin motive edici kuv velinin zayıflaması da söz konusu değildir: o bilinç ne ise o olarak durmakla, ad Üyelinden hiçbir şey kaybetmemektedir. Daha önceyi daha sonradan ayıran şe^ tastamam hiçbir şeydir. Ve bu hiçbir şey, mutlak bir biçimde aşılamazdır [infrant hissablej, çünkü aslında hiçbir şey değildir; çünkü aşılması gereken her engeld kendini aşılmış olmak zorunda gibi veren bir olumluluk vardır. Ama bizi ilgile diren durumda, kırılacak bir direniş, aşılacak bir engel aramak beyhude olaca tır. Daha önceki bilinç, her zaman orada’dır C'geçmişlik”in değişimine uğrama na karşın), şimdiki bilinçle her zaman bir yorumlama ilişkisi sürdürür, ama varoluşsal münasebet fonu üzerinde oyundışı bırakılmıştır, devredışı bırakılm tır, paranteze alınmıştır, tıpkı fenomenolojik £Jiox'n yi uygulayan kişinin gözı de, bu kişideki dünya ile onun dışındaki dünyanın ilişkisinde olduğu gibi.
;ce insan-gcrçekliğinın dünyanın hepsini ya da bir kısmını yadsıyabilmesinin ko-ulıı, tıpkı şimdiki zamanını bütün geçmişinden ayıran hiç [rienl gibi, hiçliği İneni] kendisinde taşımasıdır, Ama dahası var, bu söz konusu hiç 1 rienl henüz hiç-[gin (neantl anlamına tam olarak sahip değildir: Varlığın askıya almışı, bu askıya ılmışın adlandırılamamış olarak kalışı ve bunun “varlığı askıya almanın bilıncM" ılnıayışı, bilince ancak dışarıdan gelebilir ve bu dışarıdan gelen, bilinci ikiye ayı-arak o mutlak aydınlığın bağrına opaklığı taşır. Ayrıca bu hiç, hiçbir biçimde ılumsuz olmazdı. Daha yukarıda gördüğümüz gibi, hiçlik olumsuzlamanın icme-idir, çünkü hiçlik olumsuzlamayı kendinde banndırmaktadır, çünkü varlık ola-ak olumsuzlamadır. Şu halde bilinçli varlık, geçmişi karşısında kendi kendisini 3U geçmişten bir hiçlikle ayrılmış gibi oluşturmalıdır; bilinçli varlık, bu varlık kopuşunun bilinci olmalıdır, ama maruz kaldığı bir fenomen gibi değil de, kendisi olduğu bilinçsel bir yapı gibi. Özgürlük, kendi hiçliğini ifraz ederek kendi geçmişini o)mndışı bırakan insan varlığıdır. Şunu iyi anlayalım ki, kendi hiçliği olmanın bu birinci zorunluluğu, bilinçte fasılalarla ve tek tek yadsımalar vesilesiyle ortaya çıkmaz; psişik yaşamda hiçbir an yoktur ki olumsuz ya da sorgulayıcı davranışlar en azından ikincil yapılar vasfıyla belirmesin; bilinç de kendi kendisini geçmiş varlığının durmadan hiçlenmesi olarak yaşar.
Ancak herhalde burada, bizim de sıklıkla yararlandığımız bir itiraza maruz kalabileceğimiz düşünülecektir: eğer hiçleyici bilinç ancak hiçleme bilinci olarak varoluyorsa, bilinç olarak mevcut olan sürekli bir bilinç kipinin, hiçleme bilinci kipinin de tanımlanabilmesi ve betimlenebilmesi gerekirdi. Böyle bir bilinç var mıdır? Şu halde, karşımıza çıkan yeni sorun budur: eğer özgürlük bilincin varlığıysa, bilinç de, özgürlük bilinci olmak zorundadır. Bu özgürlük bilincinin aldığı form nedir? Özgürlükte, insan varlığı, hiçleme formu altındaki kendi öz geçmişidir (aynı zamanda kendi öz geleceğidir de). Eğer analizlerimiz bizi yolumuzdaı saptırmadıysa, varlığın bilincinde olan insan varlığı için, kendi geçmişi ve kent geleceği karşısında, aynı zamanda hem bu geçmiş ve hem de bu gelecek olara hem de bunlar olmayarak belli bir duruş tarzı olmalıdır. Bu soruya hemen bir' nıt getirebiliriz: insan, özgürlüğünün bilincine içdaralması içinde varır; ya başka bir deyişle, içdaralması, varlık bilinci olarak özgürlüğün varlık kipidir daralması içindedir ki özgürlük kendi varlığında kendisi için sorundur.
ksnktn.ı neden ulabılıı ama ıçdaralması, onda, bombardımanın karşısına çıkat^ j ^„,^ı j,,M.ıııışları oıit;orıııeve çalıştığı zaman, “dayanmayı" başarıp başaramayaca.] ,>uıı kendine sordııi^ıııula h.ışlayacaktır. Aynı biçimde, savaşın başında silah alu.| aı.tim.ın kışı hırlçi'jne iıııilcıl eniği zaman bazı durumlarda ölümden korkabilir .1111.1. ço,C" -im-i" “korkııı.ıklan korkar”, yani kendi kendisi karşısında içdaral-ııı,ısı diiv.tr lelılikelı y.t da tehdit edici durumlar çoğu zaman çokyûzlüdûr; du-ntmu ııiNitı ıızeriıule elkiyen olarak ya da insanı durum üzerinde etkiyen olarak düşılnnıeııııze göre, bunlar bir korku ya da bir içdaralması duygusu içinde kavranırlar, 'f:Ni.sIı bir d.ırbc’ye maruz kalan, servetinin buyuk bir kısmını bir eko nomık Çöküş sırasmd.ı kaybeden kişi, kendisini tehdit eden voksulluktan korku yor olabilir Hemen .sonraki anda, ellerini sinirli bir şekilde ovuşturarak (kendi nı dayatan am.t henüz mmüylc belirlenmemtş halde duran etkiye karşı sembe hk tepkıl '.\’e \af)acagmı ben? Nc yapacağım ben şimdi?" diye söylendiği zam: ıçdaralması dtıuıatkiır. Hu bağlamda, korku ve ıçdaralması birbirlerini dışlari: çünkü korkmak, aşkın olanın üzerine düşünülmeden kavranması, ıçdaralm: ise kendinin duşunumsel kavramşıdır; biri öıekmin yok olmasından doğar ve 1 raz önce değinmiş olduğum durumdaki olağan süreç, birinden ötekine sûre, bir geçiştir Ama içdamlmasınm salı bir biçimde, yani öncesinde ve sonrasırj asla korku belırmeksizm onaya çıktığı durumlar da vardır. Örneğin, eğer b yeni bir yüksek onura çıkanmış, önemli ve itibarlı bir göreve atamış olsalar, t ki de bu görevi yerine geıircmcyebilecegim düşüncesiyle, olası başarısızlığa sonuçlan konusunda en ulak bir korku duymaksızın içim daralabilir.replika saat sundu..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder